Araştıran,okuyan,soran soruşturan 2 çocuklu annenin işinize yarar,hoşunuza gider, ilginizi çeker dedikleri...

27 Ocak 2011 Perşembe

Dosya : Burun Aspiratörleri

Eğer çocuğumuz şu yanda ki resimdeki kadar büyük değilse hasta olduğunda en büyük dertlerimizden biridir burnunu temzilemek. Ama artık burun aspiratörleri var ve birçok aile tanışmıştır sanırım bu muhteşem aletle. Ya ne büyük icattır şu burun aspiratörleri... Çocuklar için aldığımız, verimli kullandığımız ve hiç pişman olmadığımız aletlerdendir. Küçük çocuğumuz sümküremez ve salya sümük gezer en ufak bir soğuk algınlığında. Yeteri kadar temizlenmeyen burun da orta kulak iltihabına davetiye çıkarır. Şimdilerde çok gelişti burun aspiratörleri piyasası. Şöyle bir göz atalım piyasada neler var dedim.
Santebebe SB140 Burun Aspiratörü ; Ben çocuklarım için bu ürünü kullanıyorum ve çok memnunum. Bu kategoride pahalı bir ürün ama inanın değiyor verdiğiniz paraya. Aynı sistem ile çalışan, farklı markalar da mevcut.

23 Ocak 2011 Pazar

Bugs Bunny ve Arkadaşları Sirkte

İşte kaçırılmayacak, çocuklarımızla beraber keyifli vakit geçirebileceğimiz harika bir etkinlik, Bugs Bunny ve arkadaşları Ülker Smartt ile sirkte. Hem de 7 ilde çocuklarla buluşacak.


İşte bilgiler;
Ülker Smartt’ın üçüncü yılına giren ve geleneksel hale gelen yarı yıl gösterileri, çocukların dünyasını renklendirmeye devam ediyor. Ülker Smartt; Bugs Bunny, Tweety, Sylvester, Tazmanya Canavarı ve Daffy Duck’ın da katıldığı Barselona Sirki’yle beraber Türk çocuklarını eğlenceye doyuracak.

Sevimli kahramanlar Bugs Bunny ve arkadaşları; Ülker Smartt sponsorluğunda dünyanın en ünlü sirklerinden Barselona Sirki’yle birlikte Türkiye’ye geliyor. “Bugs Bunny ve Arkadaşları Sirkte” organizasyonu, 28 Ocak-13 Şubat 2011 tarihleri arasında İstanbul’da gösterilerine başlayacak, sonraki günlerde farklı tarihlerde Bursa, İzmir, Ankara, Kayseri, Adana ve Mersin olmak üzere yedi ilde çocuklar ve aileleriyle buluşacak.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Çalışan Anne



Çalışan her annenin yaşadığı suçluluk duygusu vardır ya, dönem dönem bana da gelir gider...Şu aralar geldi. Suçluluk duyuyorum fazlasıyla. Çocuklarıma yeteri kadar vakit ayıramıyorum, ayırdığımda ne kadar kaliteli vakit geçiriyorum?, evde ki vaktimi iki çocuğa nasıl bölmeliyim?, saat 18:00 de eve geliyorum; ne zaman yemek yapacağım? ne zaman yiyeceğiz? ve ne zaman çocuklarla vakit geçireceğim? yoksa çok fazla bilgisayar ve televizyon başında vakit geçiriyorum (izlediğim 1-2 dizi var), yoksa ÇALIŞMASAM MI????Zaten çalıştığım için maddi olarak bir getirisi yok, benim maaş kreşe ve bakıcıya gidiyor, hem çocuklarıma kendim bakmış, tüm gün onlarla vakit geçirmiş olurum, ama bu bir süreliğine böyle ilkokula başladıklarında o kadar giderimiz olmayacak..................................................................................................................................................................................................................................... Ve aklımda bunlar gibi binlerce soru, sonu gelmez suçluluk duygusu. Süper, mükemmel anne olamam. Biliyorum. Ama ben suçluluk duymayan bir çalışan anne olamak için ne yapmalıyım?İşte bununla ilgili bir makale. Ben okudum, beğendim. Zaten uyguladığım veya uygulamaya çalıştığım şeyler de yazıyor ama okumak rahatlatıyor. Tekrar sorgulamama ve planlar yapmama imkan veriyor. Daha programlı olmaya karar verdim mesela. Evet, bundan sonra daha programlı olacak ve kendimi daha iyi hissedeceğim.


İşte okuduğum makale.

17 Ocak 2011 Pazartesi

Hürriyet Aile Ankara Buluşması :-)



15/01/2011 Cumartesi günü Hürriyet Aile Editörü Pınar Reyhan ve ekibi ile çok güzel bir öğleden sonra geçirdik. Hepimizin unutamayacağı, eğlenceli, heyecanlı,süprizlerle dolu bir gündü. Pınar Hanım ve Mehtap Hanımla tanıştık bol bol sohbet ettik. Ekipte ki herkes harikaydı.Çok içtendiler. Çekiliş yapıldı.Pınar Hanım süprizlerle gelmiş Ankara'ya. Hediyelerle geri döndük.Ona ve elkibine bir kez daha çok teşekkür ediyorum bu güzel gün için.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Müzik Aleti Çalmanın Zekaya Etkisi

Okuduğum bir habere göre, bir müzik aleti çalmak çocuklarda hafızayı ve zekayı geliştiriyormuş.

Haber şöyle;

Guardian gazetesinin haberine göre, Londra Üniversitesi Eğitim Enstitüsü’nden Prof. Susan Hallam, hükümet destekli bir araştırma çerçevesinde, müziğin çocuklara faydası konusunda yapılan araştırmaları analiz etti.
Çeşitli araştırmacılar, bir müzik aleti çalmanın beynin sol tarafını güçlendirdiğini tespit etti. Bunun, müzik eğitimi almış çocukların öğrendikleri bilgilerin beşte biri kadar daha fazlasını hatırlamalarını sağladığı belirtildi.

Müzik dersleriyle drama derslerinin etkinliğini karşılaştıran bir araştırmada da müzik derslerinin zaman içinde çocukların IQ’sunu 7 puan artırırken, drama derslerinin 4,3 puan artırdığı belirlendi.

ABD’de yapılan çeşitli araştırmalar da enstrüman çalmanın çocukların davranışlarında gelişme sağladığını da gösterdi. Hallam, bunun nedeninin, küçük müzik gruplarında çalışmanın güven, saygı ve uzlaşma gerektirmesi olduğunu söyledi. Hallam, ergenlikte müziğin, gencin kendi kimliğini geliştirmesine büyük katkı sağladığını ve genç kendisini yalnız ve güç durumda hissettiğinde müziğin bir destek kaynağı oluşturduğunu belirtti.
kaynak

Çocuğunuz Hangi Tip Zekaya Sahip?

Uzmanlara göre 7 ayrı zeka tipi varmış. Sizin çocuğunuz sizce hangi zeka tipine sahip ?

Sözel Zeka: Kelimeleri etkili kullanma yeteneğidir. Bu çocuklar dinleyerek öğrenmeyi sever, duygu ve düşüncelerini sözel ifadelerle aktarırlar. İyi yazarlar, iyi anlatırlar, kitap okumayı severler. Anne-babanın onu konuşturmaya çalışması faydalı olur. Bu türden daha çok şair, yazar, gazeteci ve politikacı olur.

Sayısal (Mantıksal) Zeka: Eskiden yapılan zeka testlerinde sadece bu zeka türü ölçülüyordu. Sebep-sonuç ilişkisi kurmayı ve 'neden' demeyi severler, çok soru sorarlar. Bu çocuklar hesap yapmayı, sayı saymayı, mantık yürütmeyi, bir makineyi söküp nasıl çalıştığını görmeyi sever. Bilim adamı, matematikçi ve bilgisayar programcısı olma ihtimalleri yüksektir.

8 Ocak 2011 Cumartesi

Kardeşlerden Biri Hastalanırsa...

Büyük kızım geçen seneden beri kreşe gidiyor. Ve kreşe başladığından beri daha önceden hiç olmadığı kadar hasta oldu. Kendisi hasta olması yetmezmiş gibi tabi kardeşi de hemen hasta oluyor. Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü’ nden Dr. Gülsemin Güloğlu’nun bir yazısı var.Çoğu inretnet sitesinde var aynı yazı, hatta bu ay ki Parents dergisinde de var.Benim ilgimi çekti.Sizinle de paylaşıyorum.
Tüm çocuklar, özellikle de okul çocukları yıl boyunca yaklaşık 5-10 kez hastalanır.
En sık görülenleri, grip, bademcik iltihabı, orta kulak iltihabı, döküntülü hastalıklar, ishal gibi enfeksiyon hastalıklarıdır ve hepsi bulaşıcıdır. Çocukları hastayken okula göndermemek, hem dinlenmeleri hem de okuldaki diğer çocukların korunması açısından önemlidir. Ancak bu durumda da ortaya çıkan başka bir sorun evdeki diğer kardeşlerin nasıl korunacağıdır.
Her hastalık için alınabilecek belli önlemler vardır. Bunlara mümkün olduğunca uymak evdeki diğer kardeşleri korumak için yeterli olacaktır. Ancak tüm önlemlere rağmen diğer çocukların da hastalanabileceği unutulmamalıdır.

7 Ocak 2011 Cuma

Bronşiolit


Geçen sene küçük kızım, geçirdiği üst solunum yolları enfeksiyonunu atlatamayarak, hastalık ciğerlerine inmişti. Zor bir dönem geçirmiştik.Doktor iğne vermek zorunda kalmıştı.Ama yine de kolay atlattığımızı düşünüyorum.Çünkü hastalığı başında yakalamış ve ilerlemesini durdurmuştuk.O sene çok dikkat ettik tekrar bronşiolit olmasın, geçirdiği üst solunum yolları enfeksiyonu bronşiolite dönüşmesin diye.

Kızım bu hastalığı geçirmeden önce hiç bir bilgim yoktu bu hastalıkla ilgili.Ama şimdi oldukça bilgi sahibi oldum.Teşhis bile edebilirim hasta bir çocuk görsem :))) Bu da işin şakası tabi .Bu hastalık genellikle 2 yaşın altında ki çocuklarda görülüyor.O nedenle bu sene içim biraz daha rahat ama yine de temkinliyim.Soğuk algınlığı geçirdiğinde kızım bir an önce iyileşmesi için elimden geleni yapıyorum.

İşte benim gibi bu hastalıkla ilgili bilgisi olmayanlar için bronşiolit;

6 Ocak 2011 Perşembe

Yılın En Kötü Ebeveynleri :((

Resimleri internette gördüm.Başlık da bana ait değil, resimlerin başlığıydı bu. Yorumsuz yayınlıyorum.Ama çok üzücü resimler :(( Böyle olayların yaşandığını bilmek üzdü beni.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Artık 1. Sınıfta Boğmaca Aşısı da Var

İnternette rastladığım bu haberi aynen alıyorum.

İlköğretim birinci sınıflar için oluşturduğu aşı takvimini genişletme kararı alan Sağlık Bakanlığı, halen uygulanan kızamık-kızamıkçık-kabakulak, çocuk felci ve difteri-tetanoz aşılarının yanına boğmaca aşısını da ilave etti.



Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, ilk dozları bebeklik çağında yapılan ilköğretim birinci sınıf öğrencileri için uygulanan aşıların, pekiştirme dozları olduğunu belirterek, kısa bir zaman içinde aselüler boğmaca aşısının da pekiştirme dozu olarak çocukluk aşı takvimindeki yerini alacağını bildirdi.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi'nde Hafta Sonu Atölyeleri OCAK - ŞUBAT

Yine Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesinde yapılan etkiliklerden haberdar etmek istiyorum sizleri. Daha önceden de yine Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesinde yapılan atölye çalışmalarının duyurusunu yapmıştım. Ocak ve şubat aylarındaki atölye programını buldum ve haftasonu ve yarı yıl tatilinde çocuğunu bu tür bir atölye programına dahil etmek isteyenler için blogumda yer verriyorum. Ankara'da olanların dikkatine :)

İşte ayrıntılar...


Çocukların oynayıp-eğlenerek öğrenmelerini sağlamanın yanı sıra, Çengel Han Rahmi M.Koç Müzesi’nde sergilenen, pek çok başlıktaki yüzlerce objeden oluşan koleksiyonları tanıtarak, kültürel değerleri benimseyip korumalarını amaçlayan; birbirinden eğlenceli konu başlıkları ve farklı içeriklerden oluşan haftasonu atölyeleri Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi ve Düşekalka işbirliği ile devam ediyor…