Araştıran,okuyan,soran soruşturan 2 çocuklu annenin işinize yarar,hoşunuza gider, ilginizi çeker dedikleri...

15 Ekim 2010 Cuma

İştahsızlığın 20 Adımda Çözümü

Yine iştahsızlığın çözümlerini internetten araştırırken bulduğum bir yazı.  Yard. Doç. Dr. Vefik Arıca' nın bir yazısıymış. Kaynak

1. İştahsızlığın arkasında fiziksel veya ruhsal sebepleri araştırın ve rahatsızlık varsa tedavisini sağlayın.

2. Varsa aile içindeki problemleri çözün. Gerekirse aile danışmanlığı ve psikolojik destek alın.

3. Çocuğun sofrada oyalanması ve yemeğini ağzında bekletmesi karşısında sabırlı olun. Yemek miktarını artırmak için zorlama ve baskı yapmayın.

4. Çocuğun öğün aralarında kırıntılarla beslenmesini, abur-cubur, fast food atıştırmasını engelleyin.

5. Düzenli saatlerde öğüne alışmasını sağlayın.

6. Öğünde yemeyen çocuğa arkasından koşarak kaşık kaşık bir şeyler yedirmeye çalışmayın. Yemeğin sofrada yenmesini alışkanlık haline getirin.

7. ‘Kardeşin bitirdi, sen hâlâ yemedin’ gibi kıyaslamalar yapmayın.

8. Yemesi karşılığında takdir edin; fakat ödüle alıştırmayın.

9. Çocuğun tabağına yiyebileceği kadar yemek koyun, bazen de azar azar yemek koyarak tabaktaki yemeğin her bitişinde onu takdir edin. Her çocuğun belirli bir mide kapasitesi vardır. Çocuğun mide kapasitesi zorla değil; teşvik edici davranışlarla geliştirilebilir. İsteksiz, zorla yenen gıdaların daha sonra çıkarıldığı sıktır.

10. Sofrada yemek hakkında olumsuz konuşmayın.

11. Sürekli aynı yemeği pişirmeyin.

12. Besinleri karbonhidrat, protein ve sebzelerden dengeli olacak şekilde içeriği zenginleştirerek tüketmeye gayret edin.

13. Sofranızı şenlendirin, yemek sırasında olumsuz, üzücü ve rahatsız edici olaylardan söz etmeyin, çocuğun yaramazlıklarını ve hoşlanmadığınız yanlarını dile getirmeyin, eleştirme, ayıplama ve suçlamadan uzak durun, sıkıcı, kuralcı ve uzun konuşmalardan kaçının, ikaz gerekiyorsa espriyle beraber sempatik bir biçimde yaparak sofranın neşesini kaçırmayın. Bu arada çocukla konuşmak, şakalar yapmak, hikayeler anlatmak yemeği zevkli hale getirebilir.

14. Aşırı miktarda inek sütü vermeyin. Ağırlıklı inek sütüyle beslenen çocuklar tok olduklarından diğer gıdalara direnç gösterirler. Bu dengesiz beslenme ve genellikle kansızlığa da zemin hazırlar. Ayrıca ileri yaşamda alerjik hastalık ve diyabet riskinin arttığı söylenmektedir. Diğer ek gıdaları daha fazla alması için inek sütünü bir veya iki öğüne indirmek faydalı olabilir.

15. Çocuğun bireysel gelişimini destekleyin. Onu sofrada özgür bırakarak kaşığıyla kendi yemesini teşvik edin.

16. Azarlama, eleştiri ve şiddetten sakının. Cezalandırılan çocuk tepkisini size yemek yemeyerek gösterebilir.

17. Yemekleri iyi pişirin, lezzetli olmalarına özen gösterin, servisi normal sıcaklıkta yapın. Tatsız tuzsuz, iyi pişmemiş, kalitesiz yemeğin iştahla yenmesini beklemeyin.

18. Uygun hava şartlarında çocukları ev hapsinden kurtarın. Açık havada gezinti ve spor yapmalarını, yemeklerini de bu ortamda yemelerini sağlayın. Yüksek oksijenli, temiz hava ve yeşil doğa, hayatı monotonluktan kurtarır, metabolizmayı canlandırır, iştahı açar.

19. Muhtemelen çocukken sizinde iştahsız olduğunuzu ve anne babanızın sizin için endişe ettiğini düşünün.

20. İştah şurubu adı altında satılan ilaçlardan uzak durun.

1 yorum:

  1. Merhaba Araştırmacı anne, yazılarını her ne kadar bir anne olmasamda epey bi müddettir takip ediyorum ve senin bu önemli konulara değinmeni tebrik ediyorum. Fakat, şu iştahsızlık konusunda bi mağdur (çocuk) olarak başımdan geçen olayı anlatmak istiyorum. Annemin tabiri ile çok sıska bi çocukmuşum ve her doktora gidişimizde bu çocuk çok zayıf annesi biraz vitamin takfiyeli yapalım derlermiş doktorlar.akabinde annem başladı bana vitamin içirmeye. inanın bana hergün içerdim. balık yağı tableti bile içtim. yaklaşık 10 yaşıma kdr her yemek sırasında annemle boğaz boğaza geldik. zavallı annem bn yemek yeğeyim diye hergün makarna yapardı bana. sonuç ne mi oldu? 13-14 yaşında karaciğerimde Aşırı Yağlanma oldu. çünkü ergenliğe girdikten sonra deli gibi yemek yemeğe başlamıştım.8.sınıfa geldiğim de 72kiloydum. sonrasında o kiloları vermek için ne çabalar saf ettim inanamazsın. çok şükür verdimde şuan 59 kiloyum :) ama vucudum Çatlak ve selülit içinde :( Kurtulamıyorum!!! diyeceğim o ki: Anneler Lütfen Biz çocuklarınızı zorlamayın!!! bedeli inanılmaz ağır oluyor. aç kalan çocuk elbet yemek yemek ister!!!! :) Paylaşmak istedim :)

    YanıtlaSil